İnsanı insan yapan, hatalarıdır. İnsanı geliştiren, yaptığı hatalardan ders alandır. Her hata affedilemez, ama bazı hataların affı vardır. Güzel işler yapanlara destek olmamak ise en büyük hatadır. Bugüne kadar yaptığım hataları sana anlatmaya çalışacağım diye çıktığım bu yazıda, her şeyi şeffaf bir şekilde kaleme alacağım.
Bu yazıda; müzik ve site yapımı alanlarında yaptığım hatalardan bahsedeceğim. Bu hataların bazıları zamanlama, bazıları da sabırsızlığımın kurbanı oldu. Hazırsan, ilk kurban olan oyun geliştirme kısmına geçiyorum.
Müzik Yapımı

Müzik konusunda çok tecrübem yok, ama yine de yaptığım hataların haddi hesabı yok. Her hata, insanların bana olan güvenini zedeledi. Bu konudaki hatalarımı da paylaşayım.
İlk hatam, müzik konusunda tecrübesizliğime güvenerek müzik gruplarına katılmak ve oradaki insanlarla atışmak oldu. Bu hata, bu alanda iş alamamama sebep olabilir. Tartışma sebebim yapılan işleri beğenmemem falan değildi; tamamen egomu tatmin etmek istememdi.
İkinci hatam, açık kaynak yazılımları tercih ettiğim için Türkiye’de ciddiye alınmamam oldu. Herkes gibi FL Studio’ya tapmam gerekiyordu. Başka bir yol seçtiğim için bu da bir hata sayıldı. Hâlâ LMMS kullanıyorum.
Üçüncü hatam, sesli cover işini elime yüzüme buluşturmam oldu. Ateşin Gücü kanalının şifresini kaybettim. Bunun yanı sıra, “kendimi geliştireceğim” diyip ses becerilerimi hiç geliştirmemiş olmam ayrı bir ironi. O konudan hâlâ büyük bir pişmanlık duyuyorum. Bir iki cover yapıp bıraktım. Hazır yapılarla da bir iki şarkı çıkarttım.
Dördüncü hatam, yine inatçı davranmam. Eğitim almadan ve egomu susturmadan gerçek bir müzisyen olamayacağımı biliyorum. Sanırım bu gerçekle yüzleşmek yerine, kendimi kandırmaya devam ediyorum. Üzücü ama gerçek bu.
Son olarak, site yapımı alanındaki hatalarıma değineceğim. Orada da hatalarım çok.
Website Yapımı

Website işleri, üzüldüğüm ve kendime en çok kızdığım alandır. Oyun geliştirme kadar hayatımın içinde olduğum bu alanda da hatalarım var.
İlk hatam, WordPress gibi — detaylarını başka bir yazımda anlattığım — eski usül sistemlere medet ummak ve boşuna hostinglere para dökmek oldu. Çevremdekiler beni uyardı, ama kimseyi dinlemedim. Şimdi pişmanlığım diz boyu. O paraları korusaydım, şimdi SSD almış olurdum. Sanırım kan çekiyor.
İkinci hatam, istikrarsızlık oldu. Sürekli güzel projeler başlatıp, tam büyüme aşamasında terk ediyordum. Sanırım site istediğimi sunmuyordu ya da sürekli altyapı değiştirip duruyordum. Bu da “Google-sama için sandbox cehennemine postalanmak” demekti. İşte bu yüzden Ayhan Gazi blogumu sildiğim için mutluyum.
Üçüncü hatam, YerliOyun, OyunYap ve IndieOyun sitelerine yeterince şans vermemem oldu. Bu üç site, yerli oyunlara destek vermek amacıyla kurduğum projelerdi. Sürekli açıp kapatıyordum: “Üçüncü ayını bile doldurmadan hevesim tükendi” diyip kapatıyordum. Sonra delice pişman olup geri açmak istiyordum, ama davranışlarımın hedeflerimle çeliştiğini fark edince kendime kızıyordum.
Dördüncü hatam, Astro gibi araçlarla geç tanışmış olmam. Linux kullanmamın faydalarından biri de bu tür modern araçlarla tanışmamı sağlaması oldu. Astro gibi sistemler, siteni önceden derleyip statik dosyalar hâline getiriyor — bu da hem performans hem güvenlik avantajı sağlıyor. Artık bu araçlara güvenmeyi öğrenmem gerekiyor; aksi takdirde ilk ve ikinci hatalarımın tekrarını yaşamaktan kaçamam.
Bitirirken
Toparlayacak olursam: ben kendimi değiştirmezsem, kimse beni değiştirmeyi denemeyecek. Hatalarımı yeniden yapmamak için elimden gelen gayreti göstereceğim.