
WordPress’in Hantallaşması ve PHP’nin Laneti
Bu içerikte güvenlik sorunlarına değinmeyeceğim. Önüne gelen herkes kurduğu için, kolayca patlayabileceğini biliyor; birçok kişi de Black Hat teknikleriyle siteleri hedef alıyor. Benim derdim bunlarla değil; sistemin kendisiyle alakalı.
WordPress, ilk etapta yalnızca bir blog yazma aracı olarak üretildi. O dönemlerde kullanıcılar hâlâ güzel siteler yapabiliyordu. Ancak sonradan WooCommerce gibi eklentilerle e-ticaret sitelerine dönüştürüldü, bazı geliştiriciler ise bbPress ile forum sistemi ekledi. Bu eklentiler, WordPress’in öz amacından sapmasına neden oldu.
Eklentileri ve temaları kodlamak neredeyse her zaman “spagetti kodlama” ile yürütülüyor, bu da sistemin hantallığını katıyor. Ayrıca PHP’nin eski sürümler (5.x) hâlâ destekleniyor; bu da modern site geliştirmeyi zorlaştırıyor.
Ben PHP konusunda uzman değilim ama şunu söyleyebilirim: gençler artık bu dili tercih etmiyor. Bunun nedeni büyük ölçüde teknik borç, sürekli güncellemeler ve bakım yükü; yani sistemle uğraşmak istememeleri.
WordPress’te yedek almak neredeyse bir işkence. Önce FTP’deki dosyaları indiriyorsun, ardından phpMyAdmin’e girip SQL verilerini çekiyorsun. Dosyaların inmesini beklemek gerekiyor ve binde bir ihtimal de olsa SQL dosyası bozulabiliyor.
Bu süreç, zaman kaybettirmenin yanı sıra kullanıcıyı ciddi anlamda strese sokuyor. Eğer WordPress kullanmayı seçersen, yedek alma kabusu ile yaşaman ve olası bozuk SQL ihtimaliyle delirmeye hazır olmalısın.
Yalancı Temalar, Çöp Eklentiler ve Sevilmeyen Editor
WordPress’in çekirdek sorunlarının dışında, indirilen veya satın alınan temaların büyük kısmı cidden ağır ve göründüğü gibi değil. Demo sürümü ile indirilen sürüm genellikle aynı değil. Onu demo haline çevirmek için ekstra eklentiler kurmak, ayarlamalar yapmak ve demo içeriklerini düzenlemek zorundasın. Düzenleme araçları mevcut olsa da, bu süreç hem sinir bozucu hem de zaman kaybettirici.
Hadi bunları çözdün; karşına daha ciddi bir sorun çıktı: tema ölü gibi yavaş. Demodaki performans ile gerçek kullanım arasında büyük fark var. Dahası, o tema için kullanılan eklentilerden birisi güncel değilse veya destek almıyorsa, başına iş açabilir. Bunları halledecek sabır ve hevesin kalmışsa, bol şanslar dilerim.
WordPress kullanıcılarının büyük kısmı adeta bir marka hayranı gibi davranıyor. Çünkü çoğu eklenti berbat durumda: bazıları güncel WordPress sürümüyle uyumlu değil, bazıları güncelleme almıyor, bazıları ise potansiyel güvenlik açıkları taşıyor. Siteni geleceği belirsiz bir sisteme emanet etmek mantıklı değil.
Gutenberg editor, yazarlardan çoğu tarafından sevilmiyor. Yapılmak istenen niyeti beğendim ama uygulama ciddi anlamda çuvallıyor. Her yazı bir nesne olarak düşünülüyor ve bu, yazarı yormaktan başka bir işe yaramıyor. Mobil desteği hâlâ yetersiz. Gutenberg’i sevmeyenler, genellikle Classic Editor eklentisine dönüyor; bu durum da ayrı bir ironi. Ben WordPress kullansam, Markdown Editor tercih ederdim.
Jekyll Kullanma Sebeplerim
Bu sorunlarla zaman kaybedemem ve elimde şu an Jekyll tabanlı 1 site var. Site Netlify üzerinde barındırılıyor. Eğer WordPress kullansaydım, içerik üretimi ve site güncellemeleri neredeyse 2 saatimi alırdı. Jekyll ile aynı işlemleri sadece 1 saat içinde halledebiliyorum. Böylece enerjimi doğrudan içerik üretmeye ayırabiliyorum.
Jekyll’i sevmemin diğer sebepleri:
- Bilgisayardan siteyi rahatça görebilmek ve yönetmek,
- Kolay yedekleme alabilmek,
- Terminal üzerinden hızlı ve keyifli işlemler yapabilmek,
- Siteyi izole şekilde yönetmek; sorun olursa yedekten geri dönüp diğer işleyişi etkilememek.
Bu avantajlar sayesinde, içerik üretim sürecim hem hızlı hem güvenli hâle geliyor.
Platform | Site Sayısı | İçerik Güncelleme Süresi | Notlar |
---|---|---|---|
WordPress | 1 | ~3 saat | Eklentisiz sürüm olsa bile tek siteyi yönetmek zaman alıyor. |
Jekyll | 1 | ~1 saat | Markdown + terminal tabanlı, hızlı güncelleme ve kolay yedekleme. |
Tablo, tek bir sitenin haftalık içerik güncelleme süresine göre hazırlanmıştır. Jekyll ile WordPress’e kıyasla zaman kazanıyor ve süreci güvenli hâle getiriyorum.
Kapanış
Bu içerik sayesinde, WordPress’i tercih etmememin en büyük sebebini görmüş oluyorsun. Umarım, okurken çok keyif alırsın.
- Görseller: CloudCone , Code4Example , WPVina , BittBox