Bugün sana son günlerde sürekli bocaladığım ve ondan kurtulmaya çalıştıkça battığım meslekten bahsedeceğim. Oyun yapımı artık benim için hem bataklık hem de başıma bela oldu.
Bu yazıda gerçeklerden bahsedeceğim. Eğer oyun yapımına yeni başladıysan, mutlaka okumalısın. Yoksa bir gün gerçekten, “ben boşuna mı yapıyorum?” gibi sorularla enerjini tüketirken bulursun kendini.
Yazıda görsel kodlama oyun motorların dandikliği, yapay zeka gerçeği ve yeteneksizim başlıkları altında kendimi eleştireceğim.
Görsel Kodlama Oyun Motorların Dandikliği
Oyun yapımına başlarken, kodlama seveceğime inanmıştım ama gerçekte öyle olmadı. Öğrenmeyi denemediğimi düşünüyor isen, yanılıyorsun. Denedim ama beceremedim. Galiba; sayısal ağırlıklı işler bende sökmediğini görünce, sinir oldum diyebilirim. Bu yüzden, görsel kodlama destekli olanları tercih ettim.
Oyun motorlarını kullanmayı denedim ve bazıları gerçekten insanın sabrını sınamakta usta. Gerçek anlamda, isim vermeyeceğim ama üstü kapalı olarak hepsindeki temel hatalarını yazmaya çalışacağım.
İlk olarak, nesneyi ortalama diye özellik olmaması. Çoğu oyun motorunda yok. Hatta, kullandığım bir çok yazılımda bu güzide özellik var. Yazması zor değil, basit bir kodlama istiyor. Tabii onu yazacak adam onu düşünemiyorsa, niye oyun motoru yazıyor aklım basmıyor?
İkinci olarak, sadece Web için çıktı aldırması. Tamam başta güzel olabilir ama zamanla kaliteli bir iş yapınca, çuvallamaktan kaçamıyor. Bazıları para vermelisin, yoksa build alamazsın diyor. Dalga mı geçiyorsun yoksa ciddi misin oyun motoru?
Üçüncü olarak, çok fazla kodda sistemi su gibi içmesi. RAM ve diğer donanımlar o oyunun kodlarını derlerken, fena halde sıkıntı çıkarmaya başlaması. Bu iş için ideal bir sistem değil ama basit işler içinde saçma sapan hatalar çıkarmayın ya.
Dördüncü olarak, paran kadar görsel kodlama. Dalga geçer gibi bir sistem daha. Varlığı bile ziyan. İnsanın sabır taşını patlatıyor bu saçma sapan şeyler. Oyun mu, yoksa bir firmanın eline oyuncak mı yapıyorum?
Yapay Zeka Gerçeği
Yukarıdaki tek başına yeter miydi? Sanmıyorum. AI sistemleri geliştikçe bu mesleğin geleceği yok olmaya başlayacak. Çoğu işin gırgırında ama ben, bir kaç oyunu onunla yazdım. Ve gerçekten çok iyi iş çıkardığı ortada. Elbette şimdilik her istediğini tek komutla yapamıyor ama biraz suyuna gidersen, yapmaya başlıyor. Demeye çalıştığım şey, sıfırdan oyun yapma diye bir terim kalmayacak piyasada.
O dönemler gelince, büyük firmalar bile sorun yaşayacak. Çünkü insanlar istediği oyunu yaptırabilir hale gelirse, meslek diye bir şey kalmayacak. Büyük firmalar küçülebilir ama küçükleri maalesef bir balık gibi yiyecek yapay zekalar. O yüzden, özgün oyunlar tercih etmedikçe, basit ve formülü aynı olanları yok edecektir.
Yeteneksizim
Evet, kabullenmek çok zor ama gerçek bir o kadar da acı. Oyun yapımı bana göre değil. Oyun yaptığım dönemlerde gerçekten beynimin eridiğini düşünüyorum, artık. Oyun yapmadığım zaman, güzel hayaller, konular ve içerikler bulabiliyorum. İyi de Ayhan, sen oyun yapmaya yeni başlamadın mı? Hayır, yeni değil. 10 yıl önce başladım ve bir hiç uğruna uğraştım. Başta bataklık dediysem, bu yüzdendir.
Oyun yapımını sevmediğim anlamına gelmiyor. Sadece yeteneksizim, başka şeyler de denedim. İsteklerimi yansıtamadığı için, üzülerek bırakıyorum. Gerçi bırakmayı da beceremiyorum. İki konuda yeteneksizim. Hem bırakamıyorum, hem gelişemiyorum. Geçmiş olsun, bana.
Bitirirken
“29 Ekim, Cumhuriyet bayramı kutlu olsun” diyerek yazıyı bitiriyorum.
